PSİKOLOJİK İLK YARDIM
Psikolojik İlk Yardım süreci, toplumda olumsuz sonuçlara yol açan ya da travmatik olayların ardından bireylerin temel psikolojik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak kendilerine, ailelerine ve yakınlarına yardımcı olmamızı sağlayan birçok eylemi barındıran psikososyal bir destektir.
Tehlikede olan biriyle iletişim kurma şeklimiz çok önemlidir. Bir kriz olayından geçmiş kişiler çok üzgün, endişeli veya kafası karışmış olabilir. Bazı insanlar kriz sırasında meydana gelen olaylardan dolayı kendilerini suçlayabilir. Onlara karşı sakin olmak ve anlayış göstermek; kendilerini daha güvende hissetmelerine, anlaşılmalarına, saygı duyulmasına ve uygun şekilde bakım ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olabilir.
Birinin hikâyesini dinleyerek ona paha biçilemez bir destek sunabiliriz. Fakat bize neler yaşadığını anlatması için de kimseye baskı yapmamalıyız. Ancak, onlarla sessiz bir ortamda kalırsak ve konuşmak isterlerse orada olduğumuzu bilmelerini sağlamalı veya yemek ya da bir bardak su gibi desteklerle de onlara yardımcı olabiliriz.
İZLE, DİNLE, BAĞ KUR
Kriz durumlarında her şey hızlıca değişebilir. Müdahalede bulunmadan önce sakin ve güvende olup olan biteni gözlemlemeliyiz.
Yardım ettiğimiz insanları ve durumlarını doğru bir şekilde dinlemek, ihtiyaçlarını anlamak oldukça önemlidir. Bu noktada gözümüzle, kulağımızla ve kalbimizle dinlemeye çalışmalıyız.
İhtiyaçlarını saptandıktan sonra yardım edebileceğimiz noktalarda da yardımcı olmalıyız.
Kriz durumunun ardından kişinin temel ihtiyaçlarını karşılamasına (su, yiyecek vs.) yardım etmeliyiz ve bu ihtiyaçlarını devamlı olarak nerede karşılanacağına dair onlara bilgi vermeliyiz. Kendi ihtiyaçlarının ve yakınlarının ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için pratik bilgiler verebiliriz. Geçmişte zorlu bir durumla nasıl baş ettiklerini sorabiliriz ve bu baş etme yöntemlerini hatırlamalarına yardımcı olabiliriz. Onlara neyin iyi gelebileceğini sormalıyız. Haber almak istedikleri kişilerle ya da durumlarla ilgili bilgiye ulaşabiliyorsak onları da bilgilendirmeliyiz.
Psikolojik Sağlamlılık
Psikolojik sağlamlılığı en genel olarak şu şekilde tanımlayabiliriz: "Trajedi, travma, zorluk ve devam eden önemli yaşam streslerine karşı adapte olabilme yeteneği."
Bu noktada Psikolojik sağlamlılığımızı arttırmak için öz bakım aktivitelerine yönelebiliriz. Peki, yapabileceğimiz öz bakım aktiviteleri nelerdir?
- Fiziksel Öz Bakım: Uyku, yürüyüş, esneme, gevşeme, sağlıklı beslenme, dinlenme.
- Duygusal Öz Bakım: Stresimizi yönetmeli, duygusal olgunluğu geliştirmeli, affetmeyi öğrenmeli, kendimize karşı öz şefkati arttırmalıyız.
- Sosyal Öz Bakım: Sınırlarımızı belirlemeli, insanlar ile iletişim kurmalı, sevdiklerimizle vakit geçirmeli, ihtiyaç duyduğumuzda yardım isteyebilmeliyiz
- Ruhsal Öz Bakım: Kendimize zaman ayırarak meditasyon yapabilir, hissettiklerimizi yazabilir, doğayla bağ kurmayı deneyebiliriz.
- Psikolojik ve Ruhsal Durumlar Olarak; Kendimize iyi gelen şeyleri bulmalı, yapmaktan hoşlandığımız ve yaparken rahatladığımız egzersizleri veya etkinlikleri planlayabiliriz .( Nefes egzersizi, çay-kahve içmek, müzik dinlemek, yürüyüş yapmak, oyun oynamak, meditasyon-yoga, kendini bağışlamayı öğrenmek, çocuklarla oynamak, hayvanları sevmek, şükran duymak, varlığın farkında olmak, maneviyata yönelmek, temizlik yapmak gibi.)
- Profesyonel olarak iş yaşamında sınırları çizebilmeli, sosyal hayat ile iş hayatını ayırmalıyız. ‘Hayır’ diyebilmeli, kendi fikrimizi paylaşabilmeli ve kendi kariyer hedefimizi oluşturmalıyız.
- Duygusal olarak kendimizi sevmeli, kendimize hediye vermeli ve kendimize karşı öz-şefkat göstermeliyiz. Duygularımızı ertelemeden yaşayama özen göstermeli, ağlamak istiyorsak ağlamalı, kahkaha atmak istiyorsak da kahkaha atmalıyız. Tüm bunlara ek olarak sosyal desteğe açık olmalı, duygulardan kaçmadan onlarla yüzleşmeliyiz.
Psikolojik Danışman
Berk ER